Ot Alerjisi Ot alerjisi, özellikle ilkbaharın başlamasıyla sıkça karşılaşılan bir alerji türüdür ve sonbaharda zirve yapar. Çiçekler, çayır otları, ağaçlar, yabani otlar ve tarla bitkileri ot alerjisine neden olan başlıca unsurlardır. Bu bitkilerde bulunan polenler, rüzgarla taşınarak havada savrulur ve insanların gözlerine, cildine ve solunum yollarına temas ederek alerjik reaksiyonlara yol açar. Rüzgarla taşınan polenler, 300 kilometre uzağa kadar yayılabilir. Son yapılan araştırmalara göre, dünya üzerinde dokuz milyondan fazla bitki türü bulunmaktadır ve bu bitkilerin yaklaşık yüzde onu alerjen etkilere sahiptir. Ot alerjisi, Türkiye genelinde en sık görülen alerji türleri arasında ikinci sıradadır. Kara ağaç, gürgen, söğüt, meşe, kestane, çınar, zeytin, kızıl ağaç, sedir ağacı ve kavak ağacı, en fazla alerjiye neden olan ağaç türleridir. Bu ağaçların bazıları şehir merkezlerinde de bulunduğu için ot alerjisi büyük şehirlerde de yaygındır. Halk arasında ot ve saman alerjisi olarak bilinen polen alerjisi, genellikle yılın belirli dönemlerinde ortaya çıkar. Diğer zamanlarda kişi rahat olabilir. Ancak, küresel ısınmanın neden olduğu mevsim değişiklikleri bu doğal olayı da etkilemektedir. Bu nedenle ot alerjisi olanların sürekli dikkatli davranmasında yarar vardır. Ot Alerjisinden Korunmanın Yolları
Ot alerjisi, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir durumdur. Bu nedenle, belirtiler ortaya çıktığında bir alerji uzmanına başvurulmalı ve gerekli tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Ayrıca, ot alerjisine karşı alınacak önlemler ve korunma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak, bu alerji türünün etkilerini en aza indirmede büyük önem taşır. |